Akbank 15. Kısa Film Festivali kapsamında İstanbul’a gelen yönetmenler Gordan Matic ve Nebojsa Slijepceviç akıllı telefonlarla film çekebilmenin yönetmenleri özgürleştirdiğini ifade ediyor. Ancak her iki yönetmene de göre telefon sadece bir alet, ne olursa olsun hikâye yazma tekniğini bilmek şart.
18 Mart’ta başlayan Akbank 15. Kısa Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Festival kapsamında ulusal ve uluslararası birçok kısa film sinemaseverlerle buluşuyor. Festival için İstanbul’a gelen yönetmenlerden bazıları da yönetmenler Nebojsa Slijepceviç ile Gordan Matic. Kendileriyle bir araya geldik ve hem çalışmaları hem de dünyadaki kısa film yapımcılığı hakkında konuştuk.
TEKNOLOJİ BELGESELİ DAHA ÇEKİCİ HALE GETİRDİ
Hırvat yönetmen Nebojsa Slijepceviç daha çok belgesel dalında çalışmalar yapıyor. Belgesellerin bugün en ilginç ve en önemli film türleri olduğunu söyleyen Slijepceviç Teknik buluş ve gelişmelerin belgesel filmlerin de kurgusal filmler gibi aynı ve eşit derecede çekici ve çarpıcı görünebildikleri bir noktaya ulaştırdığını ifade ediyor ve ekliyor: “Günümüzün kurgusal filmleri artık giderek daha çok bilgisayar ortamında ve giderek daha az gerçek dünyada çekiliyor ve hazırlanıyorlar. Bilgisayarla üretilen görüntüler ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar artık beni gerçekten sıkıyor. Belgesel filmleri yapma süreci benim için çok heyecan verici bir süreç. Gerçekten iyi bir sahne ve görüntü yakaladığınız an hissettiğiniz duygu başka hiçbir şeyle kıyaslanamaz.” Daha çok kurgusal kısa film çalışmaları yapan Sırp yönetmen Gordan Matic ise medya ve kültür eğitimi almış. “Kültür eğitimi bana film okulundan daha geniş bir resim ve pencere kazandırdı. Önce Film Akademisi’nde dramaturji okuyordum, fakat daha sonra sanat tarihi ve yaratıcılıkla ilgili başka seçenekleri de görmek istedim. Bu sebeple, yeni medya ve kültürler arası karşılaştırmalı kültür alanlarında eğitimime devam ettim.” diyen Matic, aldığı bu eğitimin Çin, Amerikan ya da Türk kültür ve sanatı gibi farklı bir kültüre sahip filmleri, tiyatro oyunları veya romanları daha iyi anladığına yardımcı olduğunu ifade ediyor.
Gordan Matic: “Filmlerin dili evrenseldir. Yönetmenin seyirciye aktarmak istediklerini hissetmek her yerde aynıdır. Fırsatım olursa, Türk yapımcılarla filmler yapmaktan memnun olurum.”
SİNEMA İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM
Peki bu iki yönetmen kısa film çekiminin prodüksiyon ayağının artık bir akıllı telefona kadar inmesi hakkında ne düşünüyorlardı? “Akıllı telefon kameralarının neler yapabildiklerini gördükçe mutlu oluyorum. Bunun sinema tarihindeki en önemli teknik ilerlemelerden biri olduğunu düşünüyorum. Film yapımı en nihayetinde herkesin erişebileceği bir uğraş haline geldi.” diyen Slijepceviç, bu durumun film sanatı için son derece özgürleştirici ve serbestleştirici bir gelişme olduğunu vurguluyor. Gordan Matic ise bu durumun herkese bir film yapımcısı olma fırsatı sunduğunu söylüyor ve ekliyor: “Film yapmak artık sadece pahalı cihazlar ve personelin bedelini karşılayabilen insanların bir ayrıcalığı olmaktan çıkıyor. Aynı zamanda hikâye yazma tekniklerine duyulan ilgi de aniden artmaya başlıyor. Akıllı telefon sadece bir alettir. Bununla film çekseniz de büyük bütçeli filmlerle aynı hikâye anlatma kurallarını bilmeniz şarttır.”
KISA FİLME İLGİ YÜKSELİYOR
Nebojsa Slijepceviç dünyadaki kısa film endüstrisi için şunları düşünüyor: “Kısa filmler, global sinema endüstrisinde giderek daha da önemli bir hale gelecek. İlgi aralığı ve farkı giderek kapanmakta ve kısalmakta. Ancak kısa filmler hâlâ yeni başlayanlar için bir oyun sahası olarak ve konulu filmlere geçmenin ilk adımı veya basamağı olarak da görülüyor. Bunun TV dizilerinin değişmesine benzer bir şekilde yönde değiştirmesi ve kısa filmlerin gelecekte bir prestij formatına dönüşmesi beni hiç şaşırtmaz.” Buna karşılık Gordan Matic ise şöyle düşünüyor: “Kısa filmlere 20 yıl öncesine kıyasla çok daha fazla ilgi var. Seyirci değişiyor, medya değişiyor. Tabii ki film yapım süreci de değişiyor. Bugün seyircinin 90 dakikalık bir senaryoyu sindirmek için ‘yeterli vakti’ yok ve sadece hızlı bir şeyler tüketip geçmek istiyor. Ve son birkaç yıldır, sadece tüketmekle yetinmeyen ve kendileri de kısa bir maceraya katılmak ve ondan zevk almak isteyen yeni bir seyirci kitlesi gelişiyor.”
