“Benim için tasarım; merkezinde ‘insan’ olan ve insanın yaşam alanına ait bütün dokuları, imajları, objeleri, eşyaları kişiselleştirip kendine münhasır bir hale getirebilmesine yardımcı olan estetik ve rasyonel bir sanatı ifade ediyor.”
Omar Baban, geçmişle şimdiyi yan yana getirerek, modern dokunuşalara sahip geleneksel detayları ev dekorasyonuna yansıtıyor. Baban bu kapsamda, zamansız ürünlerden oluşan koleksiyonlarıyla; seramik kaseler, tabaklar, yastıklar, battaniyeler, abajurlar, tepsiler ve sehpalar yapıyor. Etnik ve geleneksel unsurları şimdiki zamana taşıyan Omar Baban’ın en büyük ilham kaynağı ise sanat. Ben de kendisiyle bir araya gelerek yaptığı tasarımlar ve hayatı hakkında konuştum. Tasarımı hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getiren Baban, işiyle ilgili şunu söylüyor: “İşinizde mutlu olduktan sonra başarının beraberinde gelmemesi imkansız.”
KALKINMA PROJELERİNDEN TASARIMA
Uzun yıllar özel sektörde çalışan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü, Avrupa Birliği ve Sivil Toplum Örgütleri gibi kuruluşların Kırsal Kalkınma Projelerinde İş Geliştirme Danışmanı olarak görev yapan Omar Baban 2016 yılında geleneksel unsurların gözardı edilmediği, çağdaş tasarımlardan oluşan bir koleksiyonla ‘Omar Baban Design’ projesini hayata geçirdi. Baban bu süreci ie şöyle tanımlıyor: “Önce ki yaptığım mesleğimi daha çok misyon için yapıyordum. İnsanların hayatına katkıda bulunmak beni tatmin ediyordu. Bunu hissetmek paha biçilmez bir durumdu. Şu an ise kendi misyonumu gerçekleştiriyorum. Ailemin ve çevremin desteğiyle bu sektöre giriştim. Deneme ürünler yaptım ve çok beğenildi. Ben de devam etme kararı aldım. Yıllar boyunca bir sürü ülkeye seyahat ettim. Zaten dekorasyona çok meraklıydım. Kendi evimde ya da ailemin evinde bu görülebiliyordu. Annemin de antika koleksiyonu vardı. 2016’da bu markayı kurdum ve güzel bir şekilde devam ediyor.” Baban tarihe olan merakı, dünyanın birçok ülkesine yaptığı seyahatler ve bu yabancı ülkelerde edindiği zevkler sayesinde farklı kültürleri harmanlama becerisi kazanmış. Özellikle Orta Doğu’dan aldığı ilhamla etnik, oryantalist bir tasarım dili yakalayan Omar Baban için tasarım yaparken desenler, renkler, el işçiliği ve kalite çok önemli unsurlar ve zamansız tasarımlar haline dönüşmüş. ürünlerini hem Instagram hesabı @omarbabandesign hem de internet sitesi www.omarbaban.com üzerinden satışa sunan bana, ayrıca dekorasyon anlamında danışmanlık veriyor, dekorlar yapıyor. Bu dekorları hem kendi ürünleriyle hem de hazır markalarla harmanlıyor. Ama çizdiği çerçeve daima sabit.
Tasarımlarınızın çıkış noktası ne oldu? Neden böyle bir tasarım anlayışını benimsediniz?
Köklerimden beslenerek yer aldığım tasarım dünyasında on binlerce yıl geçmişe gitmeyip belleğimde yer etmiş ve potansiyeli yüksek dokuları kendi yaşam alanımda kullanma stilimin çevremdekiler tarafından beğeni, takdir ve talep görmesi tasarımlarımın çıkış noktasıydı diyebiliriz.
ENERJİSİNİ KAYBETMİŞ ÜRÜNLER MOTİVE EDİLMELİ
Geçmiş ile şimdiyi birleştirerek zamansız ürünler meydana getiriyorsunuz. Bu noktada geçmiş ve gelecekten nasıl ilham alıyorsunuz?
Dünyamızı bir bütünlük içinde algılayabilmek çok önemli. Hafızam bu anlamda benim için sadece bir ayak izi değil, geçmişle geleceği birbirine bağlayan ve gelecek için ferah bir alan yaratan yegane unsur. Geçmişte doğmuş ve kendini bu çağa kadar getirmeyi başarabilmiş olan veya enerjisini kaybetmiş ancak eğer motive edilirse ve doğru anlatılırsa yine eski değerini bilenler ile karşılaşmayı bekleyen ürünlerin hikayeleri tasarımlarımda ilham kaynağım.
Sipariş üzerine çalışıyor musunuz?
Sipariş üzerine çalışmak eğer tasarladığım bir ürünün farklı desenleri, renkleri, adetleri yönündeyse elbetteki çalışıyorum. Ancak birinin ‘Benim aklımda şöyle bir şey var, bunu yapabilir misin?’ şeklinde siparişini almıyorum. Her tasarımım mutlaka benim belleğimde demlenerek ortaya çıkmalı ki benim ruhumdan çalışmalar olabilsin ve gittikleri yerlerde beni temsil edebilsinler.
ESKİNİN KALIPLI DURUŞU ŞİMDİYLE ZAMANSIZLAŞIYOR
Tasarımlarınızda eskinin kimliğine belki de yeni anlamlar yükleyerek, şimdiki zamanda genç bir şekilde günümüze taşıyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz, kaygınız nedir?
Etnik ve geleneksel olanı modern dünya ile uyumlu veya uyumsuz hale getirmeye çalışarak bir kontrast yakalıyorum. Değişim hayatın her alanında var. Teknoloji kendisini nasıl güncelleyip hayatta kalıyorsa bizlerde içinde yaşadığımız çağı yakalamaya çalışırken kişisel beğenilerimizi uygulayarak kendimizi güncelliyoruz. Eski ve yeniyi bir arada kullanmak o dokuları buluşturmak bana heyecan veriyor. Eski bir siniyi altında modern bir ayak ile orta sehpa formunda kullanabiliyorum. Ya da modern bir yatağı arkasında cam altı işçiliği uygulanmış bir yatak başı ve üzerinde 85 yıllık bir yatak örtüsüyle bir arada düşünebiliyorum. Eskinin el işçiliğinden, detaylarından ve kalitesinden gelen kalıplı duruşu yeninin canlılığı ve o çağa ait olmasıyla ortaya çıkan tasarım yeni bir kimlik kazanıp kendini ruhu olan ve zamansız bir ürün haline getiriyor.
HIZLI TEKNOLOJİ PREMATÜRE ÜRÜNLER ORTAYA ÇIKARIYOR
“Eski, geçmiş” neden hayatımızdan çıkmıyor ve bu kadar değerli?
Hafıza, anılar, eşyalar, kokular, dokular, tatlar duyularımız ile algılayabildiğimiz ve belleğimizde yer etmiş her şey çok kıymetli. Hele ki internet çağında doğmamış, hayatı deneyimleyerek öğrenmiş kuşaklar için eski çok daha değerli. Eşyalar, objeler bizlerle birlikte yaşıyor, yaşlanıyor ve hatta bizden sonra hayatlarına devam edip gelecek kuşaklar ile buluşuyorlar. Hafızamızdaki imajları tetikleyen ve bizi o ana, o yere, o yaşa ışınlayabilen her eşya ile bir etkileşim yakaladığımıza inanıyorum. Bu etkileşim bize kendimizi iyi hissettiriyor ve bizi geçmişle buluşturup yine o anlarda keyifle dolaştırabiliyorsa bu hissi sürekli yaşamak istiyoruz. Tüketim toplumunda hızlı teknolojiyle birlikte prematüre bir sürü ürün ortaya çıkıyor ve daha yaşam sürelerinin yarısına gelmeden başka ürünlere yer açarak hafızalardan ve yaşam alanlarımızdan silinip gidiyorlar. Eskiler öyle değil, onlar el emeği, onların kendine ait bir ruhu bir dokusu ve kendini ifade etme şekilleri var.
KLASİK GİYİME ETKNİK DOKUNUŞLAR
Ev dekorasyonundaki tarzınızı giyim üzerine de yansıtmayı düşünüyor musunuz?
Evet bu yönde çok fazla talep geldi. Ben de bir deneme koleksiyonu yapmaya karar verdim. Giyim tekstili üzerine de çalışmalarım olacak. Şu an çizimler üzerinde çalışıyorum. Tipik gömlek, kravat, pantolon stili olmayacak. İçinde mutlaka etnik dokunuşlar olacak. Ev tekstilinde kullandığım kumaş ve malzemeleri yine giyimde de göreceğiz. Bu markanın çıkış noktası geleneksel ve etnikle modernleşme hareketi. Bunun da devamı giyim de görülebilecek Çalışmalarım günlük hayatta da tercih edilecek yönde hem erkek hem kadın ve unisex tarzında olacak.