HaberKültürManşet

Liselilerin gözünden İstanbul’un sanat tarihi

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sanat Tarihi Araştırmaları Derneği tarafından hayata geçirilen “İstanbul’un Sanat Tarihini Liseli Gençler Yazıyor” projesiyle 49 lise öğrencisi semtinin sanat tarihini yazdı. “Semtimin Sanat Tarihi” adlı kitapta toplanan bu yazılar gençlerin tarihi eserlerle kurduğu diyaloğu gözler önüne seriyor…

Tarihimizi biliyor muyuz? Peki ya sanat tarihimizi? Yaşadığımız coğrafyanın farkında mıyız? Tarihi eserleri veya kişileri ne kadar tanıyoruz? Onlarla diyaloğumuz ne seviyede? Bütün bu soruları kendine dert edinen bir dernek, Sanat Tarihi Araştırmaları Derneği. 2017 yılında kurulan bu dernek sanat tarihini geliştirmek ve yaygınlaştırmak, sanatsal faaliyetlerde yer almak, her yaştan bireye sanatı ve sanat tarihini sevdirmek ve öğretmek amacıyla yola çıkmış. Kamuoyuna sanat tarihi bilincini yerleştirmek ve tarihi eserleri tanıtmayı amaçlayan dernek, hem tanıtma hem de koruma bilincini oluştururken aynı zamanda farklı dallarda projeler yapıyor. Bu projelerden biri de derneğin Gençlik ve Spor Bakanlığı (Gençlik Projeleri Destek Programı) desteğiyle hayata geçirdiği “İstanbul’un Sanat Tarihini Liseli Gençler Yazıyor” adlı proje. Proje kapsamında 49 lise öğrencisi oturduğu semtteki tarihi eserleri kaleme aldı. Onlarla kurduğu diyaloğu yazılarına döktü. Ve bütün bu yazılar “Semtimin Sanat Tarihi” adlı kitapta toplandı.

BAKTIKLARI ESERLERİ GÖRMELERİNİ İSTEDİK

Bu anlamlı projeyi konuşmak adına proje ekibinden Fatma Karaca Meşe, Eda Selimoğlu, derneğin yönetim kurulu başkanı Pelin Avcı ve kitapta yazıları bulunan dört öğrenci ile bir araya geldik. “Ülkemizin topraklarının ne kadar kıymetli ve önemli olduğunun farkındayız. Yaşadığımız bölgede bize kalan emanetlerin de bilincindeyiz. Sanat tarihi bilincinin oluşturulması erken yaşlara dayanıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na projeyi sunduk, onlar da desteklediler. 30 ilçeden 40 okula ziyaretlerde bulunduk. 30 yazım atölyesi düzenledik ve onlara projeyi tanıttık.” şeklinde konuşan proje ekibi, “Çocuklara oturdukları semtlerdeki baktıkları ama görmedikleri tarihi eserleri anlatmalarını istedik.” diyor. WEB sitesi üzerinden alınan başvurulara toplam 150 öğrenci başvurmuş. Kitaba ise 20 farklı okuldan 49 öğrencinin yazısı girebilmiş. Bu projede ödül veya bir yarışma yok. Amaç öğrencinin yaşadığı semtteki kültürel mirası fark etmesi. Her sokağında tarihin izlerini taşıyan İstanbul’un kültürel zenginliğinin, gençlerin gözünden anlatıldığı bu projede gençlerin yaşadıkları semte başka bir gözle bakmaları sağlanmış. “Tanımazsak bilmeyiz, bilmezsek koruyamayız” sloganı ile projeye başlayan ekip, bu projeyi tüm Türkiye’ye yaymak istiyor, 81 ilin sanat tarihinin oranın gençleri tarafından yazılmasını amaçlıyor. Yazılara imla hataları dışında müdahale de bulunmadıklarını dile getiren proje ekibi bu yazıların akademik bir yapıda değil, liseli öğrencilerin kendi tarzlarında yazdıklarını dile getiriyor.

DEFNE VARNA: TARİHİ BANA ANNEM SEVDİRDİ

Uğur Hazırlık Anadolu Lisesi’nde sayısal okuyorum, 11. sınıf öğrencisiyim. Proje için Medusa’yı seçtim çünkü annemin bu konuda bana çok büyük katkısı oldu. Annem tarihi çok seven bir kadın. Küçüklüğümden beri bana her zaman tarihi aşıladı ve sevdirdi. Nereye gidersek gidelim bana oranın tarihini ve eserlerini anlatırdı. Bir kitap almıştım Anadolu’da geçen Yunan mitolojisine ait hikâyeleri anlatıyordu. Burada Medusa’yı gördüm. Onu kendime fiziki açıdan çok benzettim. Hikâyesini okuduğumda onun kötü biri olmadığını öğrendim. Okudukça daha fazla ilgimi çekmeye başladı. Böyle bir proje olduğunu öğrenince de aklıma ilk Medusa geldi. Bu benim bir yerde yayınlanan ilk imzalı yazım umarım devamı gelir çünkü yazı yazmayı da okumayı da çok seviyorum. İlerde kesin olmamakla beraber mimar olmak istiyorum.

EMRE AY: SÜLEYMANİYE CAMİİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ

Ahmet Rasim Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Bu benim bir yerde yayınlanan ilk imzalı yazım. Yazımda Süleymaniye Camii’den bahsettim. İnternette veya diğer kaynaklarda bulunanın aksine cami hakkında teknik açıdan bilgiler vermektense kendi yorumumu kattım yazıma. Beni etkileyen şeyleri yazdım. Süleymaniye Cami’yi anlatmamdaki sebep ise şu: İlkokul öğretmenim herkese bir yapıyı ziyaret etmesi için bir ödev vermişti. Ben de Süleymaniye Camii’ye gitmiştim. Ve burada beni etkileyen birçok şey olmuştu. Böyle bir projede gençlere onları kısıtlamadan fırsat verildiği için projede emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Henüz 17 yaşında bir lise öğrencisiyim ve bir yazımın bir kitapta yer alması gurur verici bir şey, bunun devam etmesini isterim. İlerde psikoloji okumak istiyorum.

KUTAY HACILAR:  YAZMAYI HER ZAMAN ÇOK SEVDİM

Bahçelievler Aka Koleji’nde 11. sınıf Matematik-Fen öğrencisiyim. Bu proje için Beyoğlu’ndaki Saliha Sultan Sebili’ni yazdım. Bisikletle tarihi yerleri gezmeyi çok seviyorum. Babamın verdiği gezi kitapçığı her zaman yanımda olur. Bir gün Beyoğlu’nda gezerken bu sebili fark ettim. Kitapçıkta da olduğunu öğrenince hikâyesini okudum. Öğretmenim böyle bir projeden bizi haberdar edince sebili yazmaya karar verdim. Yazımı eleştirel olarak kaleme aldım. Çünkü sebilin durumu gerçekten çok kötü. Etrafında olmaması gereken şeyler var. Koruma altına alınmamış ve temiz değil. Okul gazetesi dışında bir yerde yayınlanan ilk yazım. Yazmayı her zaman çok sevdim. İlerde yazılım mühendisi olmak istiyorum.

FATMA AYÇA OĞUZ: YAZIMDA AŞKIN VARLIĞINDAN SÖZ ETTİM

Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi’nde Türkçe-Matematik 11. sınıfı öğrencisiyim. Sanata ilgim büyük. Böyle etkinliklere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yazı yazmayı çok seven biriyim. Bu projeyle böyle bir yazma fırsatı verildiği için çok mutluyum. 16 yaşındayım ve bir kitapta yazım çıkıyor, bu durum beni çok mutlu ediyor. Böyle projeler bizi isteklendiriyor. Bu proje için ilk aşk şiiri tabletini kaleme aldım. Yazımı edebi bir dille yazdım ve bu tableti ilk gördüğümde ne kadar etkilendiğimden bahsettim. Tüm zamanlarda aşkın varlığından söz ettim. Tabletin tarihini de yazıma ekledim. Esere baktığımda gördüğüm şeyleri ifade etmeye çalıştım. Bir kadın tarafından yüzyıllar önce aşk konusunun bir tablete kazınması çok muazzam bir şey. İlerde avukat olmak istiyorum.

Proje ekibi ve dernek üyeleri, kitapta yazısı yayımlanan öğrencilerle birlikte

DERNEK AVRUPA VİZESİNİ ALDI

Sanat Tarihi Araştırmaları Derneği kurulduğu günden bu yana; tüm faaliyetleriyle her yaştan bireye ulaşmayı amaçlıyor. Ancak kültürel bilincin yerleşmesi ve farkındalığın oluşması için ne kadar erken yaştan başlanırsa o kadar faydalı olacağını düşünüyor. Bu nedenle önceliği daima, geleceğimizi emanet ettiğimiz gençler ve çocuklar. Dernek çalışanları kısa dönemde yapacakları projelerde hep bu kapsamda gelecek nesillere yönelik olacağını söylüyor ve ekliyor: “Yarınlara Uçuyoruz” çağrısı kapsamında Pegasus Havayolları ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’na sunduğumuz ve onaylanan bir projemiz var. “Sanatla Konuşmak” adlı bu projemiz için Mardin’de bir köy okuluna gidip sanat atölyesi yapacağız. Ayrıca geçtiğimiz yıl EVS hareketliliği için Avrupa Birliği Bakanlığı Ulusal Ajansa yaptığımız akreditasyon başvurumuz onaylandı. Artık AB projeleri ve staj için yurtdışına öğrenci de göndereceğiz. Ayrıca Avrupa Birliği Bakanlığı’nın her yıl açtığı Kültürel Diyalog Çağrısı Kapsamında hazırlıklarını yürüttüğümüz çok uluslu bir projemiz var. Genç kadromuzun da en büyük avantajı bu aslında. Bir projemiz bitmeden hemen bir sonrakini yazıyor, aynı anda birkaç projeyi uyguluyoruz. Bu konuda bize daima destek olan danışmanlarımıza ve akademisyenlerimize de teşekkür ederiz.”

Etiketler

İlgili enformasyon

Bir yanıt yazın

Close

Adblock Detected

Reklam engelleyici devre dışı bırak