Ailede medya planlaması ailedeki tüm bireylerin medyayı nerede, nasıl, hangi ve ne kadar kullanabileceklerini belirlerken aynı zamanda içerik konusuna da düzenlemeler getiriyor. Kısacası bu uygulamayla anne babalar ve çocuklar hem medya enformasyonlarına karşı daha dirençli bir konuma geliyor hem de medyanın olumlu yönlerinden faydalanmaya devam ediyor.
Bireylerin günlük yaşamlarına etkisi giderek artan teknoloji, çocukların yaşamını da doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor. ABD’de yapılan bir çalışma 8-10 yaş grubundaki çocukların günlük ortalama 8 saat, daha büyük çocukların ve ergenlerin ise 11 saatten fazla elektronik medya kullandığını ortaya koydu. Türkiye’de yapılan bir çalışmada ise 6-18 yaş grubunda elektronik medya kullanımının günde ortalama 7 saat civarında olduğu bildirildi. Türkiye’de ilkokul 2. ve 3. sınıf öğrencileriyle yapılan bir çalışmada ise günlük ortalama TV izleme süresi 2.5±1.3 saat olarak saptanmış. 3,4 Okul öncesi dönem çocuklarını da kapsayan bir çalışma da, çocukların %62’sinin günlük en az 2 saat TV izlediği ve çocukların TV izlemeye ortalama 2.7±1.6 yaşında başladığını ortaya koymuş. 6 Türkiye’de yapılan geniş örneklemli bir çalışmada, 12-18 yaşları arasındaki çocuk ve ergenlerin yaklaşık %30’unun günde en az 4 saat TV izlediği bildirilmiş. Aynı çalışmada, anne-babaların yaklaşık yüzde 30’unun TV izlemesi konusunda çocuklarını kontrol etmediği, kontrol edenlerin ise sadece yüzde 22.8’inin programların içeriği konusunda çocuklarını denetlediği bildirilmiş. Türkiye’de 6-18 yaş grubu ile yapılan bir çalışmada ise ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinde günlük ortalama en az 2 saat TV izleme oranının sırasıyla yüzde 48.1, yüzde 61.8 ve yüzde 50.6; internet kullanım oranının sırasıyla yüzde 26.6, yüzde 47.9 ve yüzde 56.6; cep telefonu kullanım oranının sırasıyla yüzde 14.6, yüzde 35.4 ve yüzde 36.9 ve internet dışında tablet/bilgisayar kullanımının sırasıyla yüzde 25.9, yüzde 43.0 ve yüzde 44.3 olduğu bildirilmiş. Aşırı ve yanlış elektronik medya kullanımının dikkat, yürütücü işlevler, uyku, obezite ve madde kullanımı ile ilişkili olumsuz etkileri literatürde gösterilmiş.MEDYA PLANI BU KEZ AİLEDE
Ailede bilinçli medya kullanımı ile ilgili yapılan bir çalışmada şunlara yer veriliyor: Aile ve birey, medyanın gündelik hayatta gördüğü işlevleri esas alarak kendisi için uygun tercihleri yaptığında birtakım temel ihtiyaçlarını karşılayabilir. Ancak aile ve birey, ihtiyaçlarını değil de isteklerini, heveslerini, belirli tüketim alışkanlıklarını vb. dikkate alarak seçim yaptığında olumsuz medya içerikleriyle karşılaşma olasılığı artar. Bu tür bir durumda ihtiyaç olarak medya kullanılırken aile bütçesine getireceği yük dâhil çok boyutlu olarak aile bireylerine olumsuz yansımaları olabilir. Bu sebeple hangi medya aracının niçin kullanıldığı ve ne kadar kullanılması gerektiği hem birey hem de ailesi açısından önemli bir konu.
Hal böyle olunca bunun önüne geçmek birçok strateji belirleniyor. Ancak hiçbiri bilinçsiz medya kullanımının önüne geçemiyor. Son yıllarda dikkat çeken bir diğer uygulama ise ailede medya planlama uygulaması. Bu uygulamada ebeveyn ve çocukların nerede, nasıl, hangi, ne tür ve ne kadar medya kullanımı yapacaklarının planlaması yapılıyor. Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarla ekran kullanımı konusunda her gün tartışma yaşamak yerine medya planı oluşturmalarını öneriyor. Ailede medya planı, her aileye özgün olmalı. Önemli olan ailedeki tüm bireylerin bu plana uymaları. Aile medya planınızı oluştururken şu soruları aile üyeleriyle birlikte yanıtlamak gerekiyor: Ekranlı cihazları evin hangi odalarında kullanabiliriz? Nerelerde kullanmamalıyız? Ekranlı cihazları günün hangi saatlerinde kullanabiliriz? Hangi saatlerde kullanmamalıyız? İnternette hangi içerikler bizim için faydalı olabilir? Hangileri zararlıdır? Sosyal medyada nelere dikkat etmeliyiz? Hangi davranışlardan kaçınmalıyız? İnternette kişisel bilgilerimizi nasıl koruyabiliriz? Oluşturduğunuz Aile Medya Planı’nı herkesin kolayca erişeceği bir yere asarak hatırlamayı kolaylaştırabilirsiniz. Aile Medya Planı’na yalnızca çocukların değil, ebeveynlerin de uyması ve çocuklara bu konuda rol model olmaları da önemli.
RAMAZAN USLU: PLANDA ADİL, DÜRÜST VE TUTARLI OLMAK ÖNEMLİ
Aile terapisti psikolog Ramazan Uslu, “Ailede medya planlamasının bir ihtiyaç haline dönüşmesindeki en önemli etkenin, medyanın 7’den 70’e herkesi bağımlı hale getirmiş olması” diyor ve ekliyor: “Bugün çocukların, gençlerin ve anne babaların bu mecralar olmadan, hayatlarını dolduramayacak hale geldiği bir dönemdeyiz. Akşamları yemek sırasında, işten eve geldikten sonra evlerde ihtiyaç duyulan ilk kaynak televizyonlar ya da soysa medya oluyor. Tabi burada tehlikeli olan da artık ailenin asıl işlevlerini, sorumluluklarını ve görevlerini bir kenarı bırakarak herkesin kendi hazzının peşinde olduğu bir kuruma dönüyor olması. Yani anne ve babalar; çocuklarının sevgi, ilgi gibi ihtiyaçlarını göz ardı ederek her hafta müptelası oldukları dizilere, sosyal hesaplarına saatler harcıyorlar. Böylece bazı sorumluluklarını yerine getirecek vakitleri kalmıyor. Sonra aileler çocuklarının aşırı derecede medyaya bağımlı hale gelmesinden dert yanıyor. İhtiyaçların karşılanmadığı ailelerde doğal olarak bireyler kendilerini geçicide olsa rahatlatacak bir alan arıyorlar ve genelde de bu alan medya oluyor.”
Ailede doğru bir medya planlaması yapmak için öncelikle hangi ölçütler göz önünde bulundurulmalıdır?
En önemli üç temel ölçütün; adil olmak, dürüst olmak ve tutarlı olmak olduğunu düşünüyorum. Böyle bir planlama genelde tepeden inme olarak yapıldığı için süreç içerisinde bir yerlerde patlak veriyor ya da planlama sadece çocuklara yönelik yapılmaya çalışılıyor ve ebeveynler kendilerine düşen payı almıyor maalesef. Bu sebeple böyle bir planlama yaparken önce kendimize dürüst olmamız gerekiyor: Planlamaya sadece hanemizdeki diğer üyelerin mi ihtiyacı var? Yoksa benim de planlamaya ihtiyacım var mı? Sonra yapacağımız medya planlamasında adil olmak gerekiyor ki, herkes kendine düşen payı alsın ve tutarlılık sağlansın.
Ailede medya planlamasının doğru bir şekilde uygulanması beraberinde çocuk ve ebeveynlere ne gibi özellikler kazandırır?
Aile bireyleri beraber ve yalnız bir şeyler yapabilmeyi deneyimler, yani kendilerini keşfetmeye başlarlar. Zamanı sanki bizim dışımızda akıp giden bir süreçmiş gibi algılamanın ötesine geçip, zamanı daha verimli kullanabilme özelliği sağlar. Doğru şekilde uygulandığında ailedeki adil olma, dürüstlük ve tutarlılık gibi vasıfların varlığı hissedilir ve aslında bir değer kazanılmış olur. Sosyal hesaplar dışında hayatta ne yapacağını bilmeyen çocuklar, gençler yerine kendini tanımaya vakti olan, kendi hobileri, yaşam alanı olan gençler yetiştirilmesinin önündeki büyük bir engel kalkmış olur.