HaberManşetToplum

Burası AVM değil Kapalıçarşı

Kapalıçarşı bir kültür mirası olarak yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. 22 kapısı, 66 sokağı, içerisinde barındırdığı yüzlerce esnafı ve en önemlisi de zengin kültürel değeriyle günde birçok farklı ulustan binlerce ziyaretçi ağırlıyor. Sadece alışveriş yapılan bir yer olmanın çok ötesinde olan Kapalıçarşı, son günlerde çeşitli konser ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.

Kültürel çeşitliliğin bol olduğu, tarihinse buram buram koktuğu bir yer Kapalıçarşı. Yüzyıllardır varlığını koruyor. Bu durum tabii korunmasıyla da ilgili. Öyle ki esnaf dükkânlarında yapacakları en ufak bir düzenleme için izin almak zorunda. Bu konuyla ilgili yaşanan sorunların en güncel örneğini bir lokantanın geçen günlerde Sandal Bedesteni Kapısı’na tabela asmasıyla gördük. Bu durum farklı kesimlerden birçok tepkiye sebep olurken tabela birkaç saat içinde kaldırıldı. Biz de yaşanan bu olay vasıtasıyla Kapalıçarşı’yı ziyaret ettik. Önce Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş’un kapısını çaldık. Tabela olayıyla ilgili düşüncelerini ve bir kültür merkezi olarak Kapalıçarşı’yı konuştuk. Bunun yanı sıra çarşı geleneğinin nasıl korunması gerektiği gibi konuları da konuştuğumuz sohbetimizin ardından esnafı ziyaret ettik. Onların yaşanan olay ve çarşıya bakışlarını birinci ağızdan dinledik. Kimse bu lokanta markasının buraya gelmesinden rahatsız değil ancak tabela olayı için şaşkın. Bunu bir talihsizlik olarak değerlendiriyorlar. Herkes için önemli olan Kapalıçarşı’nın tarihi yapısının korunması ve buradaki kültürün uzun yıllar daha devam etmesi.

İZİNSİZ ÇİVİ ÇAKILAMAZ

Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş yaşanan tabela olayını şöyle değerlendiriyor: “Öncelikle halkımıza bu hassasiyetlerinden ötürü çok teşekkür ederiz. Bizim Kapalıçarşı Yönetimi olarak yaptığımız bütün çalışmalarda ki ilk önceliğimiz Kapalsıçarşı’nın aslına, dokusuna zarar vermemek. Yapılan bütün tadilatlar, onarımlar bunu baz alarak yapılır. Sandal Bedesteni Kapısı’ndaki tabela olayı hepimizi derinden üzdü. Herhangi bir izne tabi olmadan yapılan bir çalışma. Derhal gerekli uyarılar yapıldı ve tabela kapı üzerinden kaldırıldı.” Daha önce Kapalıçarşı’nın kapılarında böylesi bir olay hiç yaşanmadığını söyleyen Kurtulmuş, çarşının yapısını, tarihi değerini fark etmeyen bazı firmaların bu tarz uygulama girişimleri olduğunu ancak önceki yönetimlerin de bu konuda çok hassas oldukları için bu tarz yaklaşımlara fırsat verilmediğini belirtiyor. Tarihi dokuya zarar verecek bu tarz uygulamalar için caydırıcı cezalar olduğunu söyleyen Fatih Kurtulmuş, yapılanda ısrar devam ederse bulundukları yeri dahi terk etmelerini isteyebileceklerini vurguluyor ve ekliyor: “Bizim için aslolan Kapalıçarşı’dır. Kimse zarar veremez, dokusunu değiştiremez.”

Çarşı içerisinde yapılacak her türlü tadilat, düzenleme ve vitrin hazırlığında mağazaların uyması gereken kurallar var. Bunların başında izinsiz tek bir çivinin bile çakılmaması geliyor. Küçük çaptaki değişiklikler için Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’ndan (KUDEB) büyük değişiklikler içinse Anıtlar Kurulu’ndan izin almak lazım. Onların belirlediği kurallara uymak gerekli. Bütün bunlar Kaplıçarşı’nın tarihi yapısının korunması için çok önemli. Bu koşullarla ilgili olarak Fatih kurtulmuş şunları söylüyor: “En sonunda bizim iznimiz olmadan hiçbir değişiklik, eklem, çıkarma yapamazlar. Burası tarihe mal olmuş dünyanın yaşayan tek kapalı çarşısı. Aslını kimse bozamaz. Kapalıçarşı’nın en doğru şekilde yönetilmesi, yenileme sürecinde ve gelecekte tüm sıkıntılarının bertaraf edilmesi için, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda belirtildiği biçimde yönetimimiz tarafından hazırlanan İşletme Projesi Kat Malikleri Genel Kurulu’nda onaylanarak uygulamaya girmiştir. Seçilen Yönetim Kurulu öncelikle yapacağı işler için yol haritasını ve projelerini oluşturmuştur. Daha sonra bu konularda devletimiz, valiliğimiz, belediyelerimiz ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün inayet ve değerli destekleri ile gerekli yasal altyapılar oluşturulmuştur. Kapalıçarşı’da yönetim hizmetleri parsel ve bağımsız bölüm maliklerince seçilen ‘Yönetim Kurulu’ marifetiyle yapılmaktadır.”

KAPALIÇARŞI’DA OLMAK MARKALARIN DEĞERİNİ YÜKSELTİR

Kapalıçarşı’da Ahilik geleneğinin ilk gün ki gibi devam ettiğini söyleyen Kurtulmuş, Kapalıçarşı’ya AVM demenin büyük bir haksızlık olacağını söylüyor. Kendilerinin çalışma mantığı ve hizmet anlayışının AVM ile kesinlikle örtüşemediğini vurgulayan Kurtulmuş, “Burası her gün yüz binlerce ziyaretçisi olan, 22 ayrı giriş kapısı olan, güvenliğin çok önemli olduğu, ticaretin yanı sıra tarihi bir değer bir kültür merkezidir.” diyor. Kurtulmuş, büyük ve tanınmış firmaların çarşıda dükkân açmasını ise artı bir değer olarak tanımlıyor. Bunun tanıtımımız için önemli olduğunu belirten Fatih Kurtulmuş, “Ama şunu da unutmamak gerekir Kapalıçarşı yüzyıllardır var olan dünya üzerinde marka değeri olan, yerli yabancı birçok insan tarafından bilinen bir yer. Burada olmak asıl bu firmaların marka değerini yükseltir.” diyerek çarşının konumuna dikkat çekiyor.

EVİMİZ GİBİ KORUMALIYIZ

Çarşı yakın zamanda büyük bir restorasyon geçirdi. Hala da devam ediyor. Kurtulmuş bu süreci şöyle değerlendiriyor: “Çatımız yenilendi. İSKİ alt yapı çalışmalarını tamamlamak üzere. Fiber internet alt yapısı kuruldu. Duvarlar temizlendi. Bu aslına uygun yenilenme süreci devam ediyor. Çarşımızı kendi evimiz gibi koruyup gözetmeliyiz. Böylesi tarihi bir dokuya canı gönülden sahip çıkmalıyız. Hepimize düşen görev ve sorumluluklar var.” Kapalıçarşı alışveriş yapılan bir yer olmanın da yanı sıra bir süredir çeşitli konserler için kültürel bir mekân olarak da kullanılıyor. Bu anlamda çarşının İstanbul’un tanıtımında daha etkin rol oynaması için neler yapılmalı? Fatih Kurtulmuş, konuda çalıştıklarını ekipler olduğunu belirtiyor. Sürekli yeni projeler geliştirdiklerini, konser ve organizasyonlar devam ettiğini söyleyen Kurtulmuş, “Özel gün ve haftaların kutlamalarını halkımızla birlikte yapıyoruz.” diyor. Uluslararası boyutta tanınan sanatçıların Kapalıçarşı’yı ziyaret etmeleri noktasında ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Kurtulmuş, bunun basına yansımasını sağlamaya çalıştıklarını söylüyor.

KAPALI ÇARŞI ESNAFI: BURASI YADİGÂR BİRAZ SAYGI LAZIM

CEM ÖZBOYACI: Nusret’in Kapalıçarşı’ya gelmesinden dolayı mutluyuz. Çünkü dünyaya açılmış bir Türk markası. Esnaflar olarak ilk geldiğinde bu haber bizi mutlu etti. Fakat burası 66 sokağıyla 22 kapısıyla dünyanın en eski çarşısı. Dolayısıyla buranın da bir kültürü var. Bunun da bozulmaması için buraya uygun tabela asılması gerekir. Biz yıllardır bu hassasiyetle bunu yapmaya çalışıyoruz. Talihsiz bir olay yaşandı evet ama bunu giderdiler. Bizler dükkânlarımıza herhangi fiziksel bir şey yapacak olduğumuzda yönetim kuruluna giderek dilekçe veririz. Daha sonra da Fatih Belediyesi ve Anıtlar Kurulu ile iletişimde oluruz. Bütün aşamalardan geçtikten sonra uygunsa işimizi yaparız. Kapalıçarşı’da her zaman bir ahilik geleneği vardır. Ben yeniliğe karşı biri değilim. Markalar gelsin ama buranın dokusuna uygun bir şekilde hareket etmeliler. Sonrası herkes için güzel olur.

OZAN KUTLU: Öncelikle Nusret istihdam yaratıyor. Yüzlerce çalışanı var. Saygı duyuyorum. Ancak bütün bunlar ona bu hakkı vermez. Buna yorum yapmak için tahsilli olmaya gerek yok. Burası tarihi bir yapı. Dolayısıyla tarihi bir yapıda böyle bir görsel hoş değil. Bunun milliyetçi veya cumhuriyetçilikle bir ilgisi yok. Estetik diye bir şey var. Batı’da 600 yıllık bir binaya bunu yapabilir misin? Herkes gider ama bu binalar Allah’ın izniyle kıyamete kadar burada. Bunlar yadigâr, biraz saygı lazım. Bizler dükkânlarımızda izin olmaksızın asla bir değişiklik yapamayız. Her bir değişiklik izne tabii. Anıtlar Kurulu’nun izni olmadan çivi çakamazsınız. Kapalıçarşı’nın tarihi yapısının korunma durumu eskisi gibi değil, şimdi her şey çok hassas. Kafana göre bir şey yapamazsın. Bunlar iyi gelişmeler.

ATİLLA SARAÇ: Yaşanan tabela olayı tamamen işletme sahibinin müşterisini arttırmak amacıyla yaptığı bir faaliyet. Daha önce işletmesini açtığı lokasyonların böyle hassas durumları olmadığı için kendisi de farkında olmadan bir hata yaptı. Bunu da çok hızlı bir şekilde giderdi. Büyütmeye de çok gerek yok. Savunmak için söylemiyorum ama tarihi Kapalıçarşı gibi tarihi alanlar için prosedürleri bilmemesi çok doğal. Bu olayın bu kadar köpürtülmesine gerek yok. Hem komşum olarak hem de milli bir markamız olarak gurur duymalıyız. Özellikle bu gibi istihdam yaratan firmaların yanında durmalıyız. Öte yandan Türk markaların Kapalıçarşı’da yer almasını çok isterim ve gurur duyarım ancak uluslararası yabancı markaların burada olmasını istemem. Çünkü buranın tarihi bir dokusu var ve bütün esnafları yerli.

Etiketler

İlgili enformasyon

Bir yanıt yazın

Close

Adblock Detected

Reklam engelleyici devre dışı bırak