ManşetSöyleşiToplum

Kitaplar kaygılarımıza iyi gelir mi?

Özellikle ergenlik döneminde yaşanan kaygılarla mücadele etmek için bibliyoterapi adı verilen kitapların iyileştirici gücü konusunda bir çalışma yapan lise öğrencisi Fatma Ayça Oğuz: “Geleceği ellerimizde, yüreklerimizde ve düşüncelerimizde taşıyan biz gençler sorunlara mağlup gelmemeliyiz. Sorunları, kaygıları olan, kendini mutsuz hisseden her gencin kitaplarla hem kendini daha iyi hissetmesi hem bir şeyleri fark etmesi hem de bilinçlenmesi için böyle bir çalışmaya giriştim.” diyor.

Kitapların psikolojideki karşılığı nedir? İyileştirici veya olumlu etkileri olabilir mi? Peki kitaplar kaygılarımıza iyi gelir mi? Özellikle ergenlik döneminde yaşanan sıkıntılar karşısında kitaplar bir direnç gösterebilir mi? İşte 17 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Ayça Oğuz bütün bu soruları kendine dert edindi ve bir çalışma başlattı. Çalışmasında bir Anadolu lisesinin 11. sınıf öğrencilerine “Ergen Gelecek Beklentileri Ölçeği” uygulayan Oğuz daha sonra ölçekte en düşük puanı alan 16 öğrenciyi örneklem olarak aldı. Daha sonra bu öğrencilerin kaygı nedenlerinin ve alanlarının tespiti için ilk görüşme formu uyguladı ve öğrencilerle sözlü görüşmeler yaptı. Öğrenciye en uygun kitabı seçebilmek için uzman görüşü ve literatür taramasıyla 10 roman belirleyen Oğuz, bu kitapları öğrencilere okuttu ve yeniden “Ergen Gelecek Beklentileri Ölçeği” ve son görüşme formu uyguladı. Uygulanan ölçek ve görüşme formları arasındaki farklar analiz edildikten sonra öğrenciler arasında kitap değişimi ve tesirlerini saptamak için sözlü görüşmeler yapıldı. Sonuçlara göre ise kişiye uygun kitap önerisi yapıldığı sürece, kitap okumanın ergenlerin kaygılarını azalttığı görüldü. Sonuç olarak lise öğrencisi Fatma Ayça Oğuz kendisinin de bizzat içerisinde bulunduğu ve zor bir dönem olarak adlandırdığı ergenlik döneminin daha rahat bir şekilde atlatılması ve kaygıların azaltılması amacıyla yaptığı bu çalışmayla hem bilimsel bir şey ortaya koydu hem de kitap okumanın olumlu etkilerini gün yüzüne çıkardı. Biz de kendisiyle bir araya geldik ve bu çalışmasını konuştuk. Çalışmasını ilerleyen süreçte bir kitap haline getirmeyi düşünen Oğuz, kitapların olumlu sonuçlar vermesinin nedenini şöyle açıklıyor: “Kişiye ve mustarip olduğu konuya uygun kitap önerisinde bulunuyoruz. Dolayısıyla kitapların olayına, kurgusuna, karakterlerine ince ince işlenmiş olan duyguları kişilerin hissetmelerini, kendileriyle özdeşleştirmelerini sağlıyoruz.” Kitapların seçimi konusunda Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baki Asiltürk’ten, öğrencilerin kaygılarının belirlenmesinde kullanılan ölçeğin seçimi konusunda Uzman Psikolog Gamze Turunç ve Uzman Klinik Psikolog Zülal Oğuz’dan, danışmanlık konusunda ise Hüseyin Kaloğulları, Deniz Kublay’dan destek almış.

GELECEK BİZİZ, MAĞLUP GELMEMELİYİZ

Bu çalışmaya nasıl giriştin? Çıkış noktan ne oldu?

Fatma Ayça Oğuz

Şunu belirtmeliyim ki ben ve birçok gencin içinde bulunduğu ergenlik dönemi çok zor bir dönem. Fırtınalı bir ergenlik sürecinde sağlık sorunlarıyla boğuşmuş biri olarak söylüyorum bunu. Çünkü en yalnız ve çaresiz olduğum zamandı. Mutsuzdum ve bana uzanan yardım ellerini geri çeviriyor ve başkalarının beni anlamayacağını düşünerek hiç kimseyi dinlemiyordum. Söylenen her şey çok boş ve anlamsız geliyordu. Yine insanlarla iletişime geçmek istemediğim bir zamanda kitapları onlardan bir kaçış olarak gördüm. Zamanla kitaplar çok hoşuma gitmeye başladı çünkü benimle aynı şeyleri yaşayan kişiler vardı. Artık kendimi o kadar da yalnız hissetmiyordum. Kitaplar beni mutlu eden tek şey olmaya başlamıştı. Zamanla olaylara bakışım değişti. Artık daha anlayışlı, mutlu ve bilgili biriydim. Sonra ergenlikte boğuştuğum sorunları yaşayan ve geleceği hakkında kaygılanan birçok genç olduğunu fark ettim. Geleceği ellerimizde, yüreklerimizde ve düşüncelerimizde taşıyan biz gençler böyle sorunlara mağlup gelmemeliyiz düşüncesiyle çıktım yola. Sorunları, kaygıları olan, kendini mutsuz hisseden her gencin kitaplarla hem kendini daha iyi hissetmesi, en azından bir şeyleri fark etmesi hem de bilinçlenmesi için böyle bir çalışmaya giriştim.

Değişim için bir öğrenci tek kitap mı yoksa bütün kitapları mı okumalı?
Bizim önceliğimiz kişiye en faydalı ve en uygun kitabı seçmek. Okutulacak kitap sayısı da kişiye göre değişiklik gösteriyor. Çünkü öncelikle kitap okumayı sevmeyen kişilerin önyargılarını kırmaya çalışıyoruz. Sonrasında kişinin mustarip olduğu konuya yönelik kitaplar öneriyoruz. Çünkü sevmediğiniz önyargıyla girdiğiniz bir durumdan elbette olumlu sonuçlarla çıkmak zor. Sonuç olarak kişiye belirlediğim kitaplardan sadece birini veya hepsini önermek yanlış olur. Önerilecek kitap sayısını belirleyen en önemli etken kişi ve onun bu sürece verdiği tepkidir.

GELECEK HEDEFİM FAYDALI BİRİ OLMAK

Çalışma süreci boyunca çalışmayı güçlendirmek adına yaptığın bir girişim oldu mu?
Evet, aslında birçok girişimim oldu. Öncelikle okulumda rehberlik ve danışman hocalarım eşliğinde bilgilendirme konferansları verdim. Ayrıca okulun kütüphanesinde yine literatür taraması ve detaylı incelemeler sonucunda belirlenmiş ve patente tabii olunacak bir bölüm hazırlanma süreci devam etmekte. Okulumuzda yapılan bilgilendirme konferansları ve bu konuda verilen danışmanlıklar sayesinde öğrencilerin kitaplara olan ilgisinin büyük oranda artış gösterdiğini de söylemeden geçemeyeceğim.

Gelecekte bu alanla ilgili mi çalışmalar mı yapmak veya meslek sahibi olmak istiyorsun?
Gelecekteki hedefim her şeyden önce gerçekten faydalı ve güzel çalışmalar ortaya koymak. Yapmak istediğim meslek ise avukatlık. Aslında yaptığım çalışmayla pek bağdaşmıyor gibi görünse de ikisi arasındaki bağ ve anlam benim için çok büyük. Çünkü öncelikli olarak kişilerin kendilerine haksızlık yapmamalarını istiyorum. Toplumun baskılarına karşı dimdik durabilen ve her şeye rağmen kendi olabilen bir gençlik hayal ediyorum. Gençlerin bu ümitsizlik ve mutsuzluk durumlarından bir an önce kurtularak kendilerinin ve becerilerinin farkına varmalarını; kendilerini, olayları doğru yorumlayabilen, sağlıklı düşünebilen, bilgili, seçimlerini doğru yapabilen bir gençlik istiyorum. Ve biliyorum ki böyle bir gençlik olduğu sürece hakka, hukuka, insanlara daha saygılı, düzenli ve gelişmiş bir toplum olacağız.

KİTAPLAR VE İYİ GELDİĞİ KONULAR (ÇALIŞMAYA GÖRE)

  • Siddhartha – Hermann Hesse

İnsan var olduğu andan itibaren kendini arar. Siz de kendinizi, hayatınızın anlamını arıyorsanız, geçmiş veya gelecek odaklı yaşıyorsanız, aklınız yaptıklarınızdan ziyade yapamadıklarınızda veya olduğunuz durumdan ziyade olamadığınız durumda kalıyorsa, hayatınızda iç huzuru veya mutluluğu arayıp da bulamıyorsanız, kendinizi bulunduğunuz yere ait değilmiş gibi hissediyorsanız ve başka bir yerde mutlu olacağınızı düşünüyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Simyacı – Paulo Coelho

Mutlu olmayı veya hedeflerinizi gerçekleştirmeyi istediğiniz halde bunu çok uzakmış gibi görüyorsanız, istediğiniz şeye dair umudunuz kalmadıysa, isteklerinize ulaşmak için çabalayıp da ulaşamamanın üzüntüsünü yaşıyorsanız, çok istediğiniz bir şeyden önünüze çıkan engeller yüzünden vazgeçmeyi düşünüyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Bir Bilim Adamı’nın Romanı – Oğuz Atay

Eğitim hayatınızdaki sorunlar yüzünden kendinizi mutsuz ve umutsuz hissediyorsanız, özellikle bir sınava hazırlanıp veya bir sınavdan çıkıp geleceğe dair ümidinizi yitirmekteyseniz, hayallerinize veya hedeflerinize olmayacak gözüyle bakıyorsanız ya da bu konularda kaygılıysanız, içinde bulunduğunuz şartlar yüzünden başaramayacağınızı düşünüyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Sokak Kızı – Panait Istrati

Yeterli düşünmeden çabucak karar verip karşınızdakileri üzüyorsanız ya da bundan pişmanlık duyuyorsanızbu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Candide – Voltaire

Kendinizi talihsiz olarak nitelendirip başınıza sıklıkla kötü olayların geldiğini düşünüyorsanız ve çok kötü veya zor bir hayat yaşadığınızı düşünüyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Arkadaş – Panait Istrati

İnsanlara olan güveninizi kaybettiyseniz ve bu yüzden hiç arkadaşınız yoksa, kendinizi yalnız hissediyorsanız ve sizi anlayacak kimsenin olmadığını düşünüyorsanız, gerçek arkadaşlığın var olduğuna inanmıyorsanız, geleceğinizle ilgili bir seçim yapmaya çalışıyor ve seçenekler arasında sıkışıp kalıyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz

  • Açlık – Knut Hamsun

Çok kötü bir hayatınız olduğunu ve şanssız olduğunuzu düşünüyorsanız, çok gururlu biriyseniz ve zor zamanlarınızda gururunuz yüzünden yardım edilmesini istemiyorsanız, üzgün, mutsuz olduğunuz halde bunu kimseye söylemiyor ve kendi içinizde yaşıyorsanız, durup dururken gözleriniz doluyorsa, ani bir ağlama isteği oluşuyorsa veya sebepsizce üzülüyorsanız, içinde bulunduğunuz durumu maddi sebepler veya istediğiniz şeyi elde edememeniz yüzünden kötü olarak nitelendiriyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • İki Şair – Balzac, Sönmüş Hayaller 1

Maddiyata, lükse, gösterişe çok önem veriyorsanız, hayatınızda her şey yolunda giderken birden tepetaklak olduysa ve bunun üzüntüsünü yaşıyorsanız, hayallerinizden başkalarının yönlendirmeleri yüzünden vazgeçme eşiğindeyseniz bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Sol Ayağım – Christy Brown

Herhangi bir engeliniz varsa, fiziksel olarak rahatsızlık duyduğunuz herhangi bir özelliğiniz varsa, herhangi bir hastalıkla boğuşanlar veya tedavi gördüğü için hastanede çok vakit geçirmekten bıkanlar, hayatınızda çok büyük sorunlar varsa ve artık bunlarla baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız, hayalleriniz, hedefleriniz size çok uzak, zor ve hatta imkânsız görünmeye başladıysa bu kitabı okuyabilirsiniz.

  • Çarklar Arasında – Hermann Hesse

Eğitim hayatınızdaki başarısızlık yüzünden büyük üzüntü, umutsuzluk ve suçluluk duyuyorsanız, eğitim hayatınızda ve derslerinizde çok başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz. Bu kitabı eğitimciler ve özellikle ebeveynler okumalıdır.

UZM. KLİNİK PSİKOLOG ZÜLAL OĞUZ: KİTAPLAR DUYGU ŞİDDETİNİ AZALTIR

Bazı psikolojik rahatsızlıkların ya da standart kaygıların kitaplar aracılığı ile azalması veya yok olması mümkün mü? Kitaplar böyle bir potansiyel barındırır mı?
Kitaplar böyle bir potansiyele sahiptir diyebiliriz. Kaygı, endişe, depresif duygudurum ya da diğer duyguların yoğunluğunu azaltmada kitaplar bize fayda sağlar. Aslında sadece azaltmak değil, duygularımızı, fark etmek, tanımak ve kabul etmek kısmında da bize yardım etme potansiyeline sahiptir ki bu azaltmaktan daha önemli, gerekli ve faydalıdır. Zaten bunu yapabildiğimizde, bize bir mesaj vermek için bağıran duygularımız, sesinin duyulduğunu görecek ve bağırmaya gerek duymayacak yani duygunun şiddeti de azalmış olacak. Peki, kitaplar bunu nasıl yapar? Aslında bunu kısa vadeli ve uzun vadeli olarak iki şekilde ele alabiliriz. Kişinin odağını kendi düşüncelerinden uzaklaştırarak başka bir şeye yöneltmesi, duygularının da değişmesini sağlar. Bu kısa süreli faydasıdır. O an için kişiye iyi gelir, kişi o an kendini nasıl hissediyorsa bu duyguların yoğunluğu azalacaktır. Uzun vadede ise kitapların potansiyeli bundan fazlasıdır. Kişi kendine uygun, ilgisini çeken, özdeşim kurabileceği karakterlerin olduğu bir kitap okuduğunda ilk önce yaşadıklarına benzer şeyler yaşayan başkalarının da olduğunu, “böyle” hisseden tek kişinin kendisi olmadığını görmüş olacaktır ki bu çok önemlidir. Terapiye başvuran kişilerde de bu sorunu sadece kendisi yaşıyormuş gibi düşünen, belki yaşadıklarından utanan kişiler oluyor. Bizim de ilk işimiz öncelikle bu durumu normalleştirmek, kişiye bunları yaşayan tek kişinin kendisi olmadığını fark ettirmek oluyor. Fatma Ayça Oğuz’un yaotığı bu çalışmanın tabi ki bilimsellik konusunda eksik tarafları var ve olması da çok doğal. İleride buradan yola çıkarak geliştirilebilir bir araştırma diyebiliriz. Ne olursa olsun, kişilerden alınan geribildirimlerin olumlu olması çok değerlidir.

Etiketler

İlgili enformasyon

Bir yanıt yazın

Close

Adblock Detected

Reklam engelleyici devre dışı bırak